Cevap tarihi: 15.12.2024
Adli kontrol, tutuklama yerine uygulanabilen bir tedbirdir (CMK m.109). Kişi cezaevine konmaz ama mahkemece belirlenen yükümlülüklere uyması şarttır: Örneğin yurt dışına çıkış yasağı, belirli günlerde imza atma, ev hapsi, belirli yerlere yaklaşmama gibi. Bu tedbirle tutuklama kadar ağır bir özgürlük kısıtlaması olmadan soruşturma/yargılama devam eder. Hakim, kişinin kaçma veya delil karartma riski varsa, ancak tutuklama kadar ağır önlem yerine adli kontrolle yetinebilir. Karara uymayan sanık tutuklanabilir. Bu uygulama, ölçülülük ilkesini sağlar; herkesin hapse atılması yerine, hafif tedbirlerle yargılama süreci sürdürülür.