Cevap tarihi: 09.12.2024
Çevre Kanunu temelinde ‘Kirleten öder ilkesi’ öngörülse de, kirletici faaliyet başlamadan kirliliği minimize eden yaklaşımlara öncelik verilir. Devlet, TÜBİTAK, KOSGEB veya Kalkınma Ajansları aracılığıyla ‘temiz üretim teknolojileri’, ‘atık minimizasyon projeleri’, ‘yenilenebilir enerji kullanım destekleri’ gibi teşvikler sunar. Bazı OSB’ler (Organize Sanayi Bölgesi) arıtma tesislerini ortak kullanarak maliyetleri düşürür. Avrupa Birliği projeleri kapsamında da çevre dostu inovasyon, eko-verimlilik, enerjide verimlilik projelerine hibe ve düşük faizli krediler mevcuttur. Dolayısıyla işletmeler, filtrasyon sistemlerini yenileme, su geri kazanım üniteleri kurma, atık ısıdan enerji elde etme gibi projelerle maddi destek alabilir. Bu sayede kirliliği kaynağında azaltmak hem maliyet hem de yasal risk açısından avantaj sağlar.